Seyahatlerim

Riga: Baltıklar’da Uzun Hafta Sonu

2023 yılının ilk seyahatini buz gibi bir şubat hafta sonunda Letonya’nın başkenti Riga’ya gerçekleştirdim. Ryanair’in Black Friday kampanyasında yakaladığım bilet ile, Berlin’den cuma günü gidip pazar döndüm. Riga, turistik olarak çok fazla seçenek sunmasa da, ülkece içinden geçtiğimiz zor dönemde atmosfer değişikliği bana çok iyi geldi. İşte Baltıklar’da uzun hafta sonundan notlarım ile Riga gezi rehberi.

Riga gezi rehberi
Merhaba Riga!

Riga’ya Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan Türk Hava Yolları ile Riga’ya direkt uçuşlar var. Avrupa içinde ise Ryanair, AirBaltic ve LOT gibi şirketleri kontrol edebilirsiniz.

Kartpostallarımı göndermeyi de ihmal etmedim

Riga’ya Ne Zaman Gidilir?

Ben en ucuza bulduğum tarihe bilet aldığım için şubat ayını özellikle seçmedim ama açıkçası kar göreceğimi ummuştum bileti alırken. Sadece donmuş kar gördüm, üstelik yarım gün çok şiddetli rüzgarla yağmur yağdı. Küresel ısınma etkisi, eskiden şubat ayları hiç böyle geçmezmiş. Kuru soğukta gezmekten keyif almıyorsanız(kim alır şüpheli) kışın gitmeyin. Christmas marketlerinin güzel olduğunu söylüyorlar. Ama bence yazın gidip, hatta birkaç Baltık şehriyle daha birleştirip, doğasının tadını çıkarmakta fayda var. Belki Baltık Denizi’nde yüzmeyi de denersiniz kim bilir!

Riga gezi rehberi
Soğuğa rağmen güneşi gördüğüm anlar oldu

Riga Havaalanından Şehre Ulaşım

Gayet kolay, 200 numaralı otobüs ile 45-50 dakikada ulaşıyorsunuz. Bilet 1.5 euro, duraktaki makineden ya da otobüsün içinde şoförden alabilirsiniz. Bilet aldığınızdan emin olun çünkü kontrol oluyor, ben denk geldim.

Riga’da Konaklama

Ben eski şehirde bulunan Blue Bird Hostel‘de kaldım. Sadece gece uyumaya gittiğim için ve beklentim temizlik olduğu için, beklentimi karşıladı. Riga küçük bir şehir, o yüzden bence eski şehirde değil de şehir merkezinde kalırsanız sadece turistik noktalara yakın olmaz, şehrin kalbinin attığı ve güzel mekanların olduğu bölgeye yakın olursunuz. Benim merak ettiğim mekanların hepsi eski şehrin dışındaydı. ‘Centrs’ bölgesinin tren istasyonuna yakın olmayan taraflarına bakabilirsiniz.

Riga sokakları ve tatlı mekanları

Riga’da Gezilecek Yerler

Hemen hemen her şehirde yaptığım gibi, Riga’da da yürüyüş turuna katıldım. Şehrin tarihi öğrenip yerellerden hikayeler dinlemek her zaman iyi bir fikir. Üstelik yeni insanlarla da tanışabilirsiniz. Riga’daki ücretsiz yürüyüş turları için buraya tık.

Old Riga ve Alternative Riga turlarına katıldım. İkisi de cumartesiydi, cuma gününü ise rastgele yürüyerek ve merak ettiğim mekanlara gidip şehri gözlemleyerek geçirdim. Çakışmasaydı Riga Art Nouveau turuna da katılmak isterdim zira ben bu genç şehrin mimarisini çok beğendim.

Riga gezi rehberi
Riga Old Town

Eski şehirde kendinizi sokaklara bıraktığınızda bir süre sonra her yeri görmüş olacaksınız, tüm kilise ve katedraller birbirine çok yakın. Görmeniz gereken başlıca yerler:

  • Melngalvju nams – Kara Kafalılar Evi
  • Rīgas Sv. Pētera baznīca – St. Peter kilisesi
  • Rīgas Doms – Riga katedrali
  • Brīvības piemineklis – Özgürlük Heykeli
Riga gezi rehberi
Eski şehrin renkli mimarisi ❤️

Eski şehrin dışındaki Riga Central Market ise birçok farklı yemek seçeneğini bir arada bulundurmasıyla keyifli bir yer, ben yürüyüş turunda uğradığım için maalesef uzun kalamadım. Ancak Afgan börekçisinden bir tane peynirli börek kaptım, enfesti. Central Market tarafına gelmişken,

  • Latvijas Zinātņu akadēmija – Letonya Bilim Akademisi
  • Vissvētās Dievmātes Pasludināšanas pareizticīgo baznīca – Rengarenk bir Ortodoks kilisesi
  • Rīgas Jēzus evaņģēliski luteriskā baznīca – Riga’nın tarihi tahtadan kilisesi
Varşova havası yok değil!

Riga Yeme İçme Rehberi

Gelelim Riga’nın en sevdiğim kısmına, yemekler ve güzel mekanlar.

Letonya Mutfağı

Letonya’nın yerel yemeklerini geleneksel bir atmosferde bütçe dostu fiyatlarla tatmak isterseniz ‘Lido’ zincirlerinden birine rahatlıkla gidebilirsiniz. İlk gün şehre adım atınca gittiğim LIDO Alus sēta’dan çok memnun kalınca ikinci gün LIDO Vērmanītis’e gittim. Hindistan cevizi sütü ile yapılan balkabağı çorbası, köy peyniri dolgulu krep ve grey beans mutlaka denemelisiniz. Biralar da gayet ucuz olsa da ben içtiğim siyah birayı pek beğenmedim.

Kahvaltı

Kahvaltı için çok tatlı mekanlar kaydetmiştim ama sadece birine gidebildim. Pazar sabahı havaalanına gitmeden önce Mīkla Bakery‘de yediğim bademli kruvasanın tadı hâlâ damağımda. Cumartesi sabahı ise yürüyüş turundan önce Costa Coffee’den hızlıca kahve kruvasan aldım. ‘This Place Doesn’t Need A Name’ aklımdaki yerlerden biriydi ama gidemedim, farklı yerlerde farklı şubeleri mevcut.

Mikla’da bademli kruvasan!
Kahve

Rocket Bean, kendi kahvesini kendi kavuran ve geniş mekanıyla kitabınız ya da bilgisayarınızla gidip saatlerce oturabileceğiniz bir mekan. Ben de böyle yerlerin hastasıyım biliyorsunuz. MiiT Coffee de lezzetli kahvesine ek olarak vegan tatlılarıyla keyif aldığım yerlerden biri oldu.

Dünya Mutfağı

Cuma gecesi geç vakitte karnım acıkınca soluğu Late Night Munchies‘te aldım. Abartmıyorum son zamanlarda yediğim en iyi burgerdi. Peyniri bu kadar iyi erimiş bir cheeseburger hiç yememiştim. Yanında bolca patates ile doyurucu ve bütçe dostu bir adres burası. Tek sorun açık mutfaklı küçük mekanın epey kızartma kokması.

Cumartesi akşam yemeğimi ise modern bir İsrail restoranında yedim. Space Falafel‘de yediğim falafel pek beğenmesem de humus, pita ekmeği ve bira gayet güzeldi. Fiyatlar bir tık yüksek bence.

Bar

Cuma akşamı iki keşif yaptım: Ms&Mr Beer ve Black Magic Bar. İlkinde kendi üretimleri olan bir siyah bira içtim ve çok beğendim. Yanında söylediğim karabiberli snack ise o kadar güzeldi ki tadı damağımda kaldı ve hiçbir markette bulamadım! Black Magic Bar’da ise Letonya’nın yerel digestive içkisi black balsamlı bir kokteyl içtim. Black balsamı fren üzümü suyuyla karıştırıp servis ediyorlar. Sıcak şarap hissi veren güzel bir kokteyldi bence. Daha sakin bir yer arıyorsanız ikincisini öneririm.

Son akşamımda çok yorgun olmama rağmen canım hostele dönmek hiç istemiyordu. Rastgele yürürken gördüğüm bir bara girdim. Finlandiya barıymış ve o gece karaoke varmış. Birama eşlik eden canlı müzik gerçekten çok iyi geldi.

Son Birkaç Not

Riga seyahatimden birkaç gün önce Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli çok büyük iki deprem meydana geldi. Ülkece yas tutarken bir yandan da öfke, şok ve kaygı ile mücadele ediyorduk. Böyle bir dönemde; boğazımdan geçen yemekten, yattığım sıcak yataktan, aldığım nefesten utanır haldeydim. En zoru ise bu duygularla yurt dışında kendi başıma mücadele etmemdi. Ancak yine de bu seyahatimi iptal etmedim. Çünkü o günlerde Beril’in de bana söylediği gibi, oksijen maskesini önce kendime takmam gerekiyordu. Kendimi iyileştirmek için bu seyahate ihtiyacım vardı. Sonrasında biraz daha toparlanınca şu satırları yazdım Instagram’a:

Ben Gölcük’te büyüdüm. 99 depreminde 5 yaşındaydım, hayatımda aklımın erdiği ilk anılarım deprem gecesine dayanıyor. Babam nöbetçiyken hep annemle uyurdum, ilk kez o gece ayrı yatmıştık. Yatağımın üstüne devrilen gardrop, annemle koridorda sağa sola çarparak ilerlemeye çalışmamız, benim beraber uyuduğum kocaman oyuncak bebeğimi de almam, arabada geceyi geçirmemiz ve sabaha karşı babamın iş yerinin enkazından kendi çıkıp yaralı olarak yanımıza gelişi. Sonrası karanlık, teyzemler bizi gelip almış, bir süre Antalya’da kalmışız… Hepimiz gibi benim için de çok zordu geçtiğimiz 2 hafta. Acı, şok, kaygı ve öfke birbirine geçti; ama en zoru bunları yurt dışında yalnız yaşıyor olmaktı benim için. Evet, “nasılsın” diye soran yabancı kişi sayısı 10 kişiyi geçmedi. Evet, ofiste yanımda oturan kişi sormadı bile. “Hepimize geçmiş olsun” diye sarılacak kimsem yoktu. Acı geçecek ama acı çekmiş olmak geçmesin. Unutmayalım. Hepimize geçmiş olsun, yanınızdaki sevdiklerinize sarılın.

Buz gibi bir Riga akşamında, ellerim ceplerimde, nereye gittiğimi bilmeden boş boş yürürken karanlıkta zar zor seçtiğim yarıya indirilmiş bir bayrak gördüm. Biraz ilerleyip köşeyi döndüğümde ise önüne çiçekler bırakılmış ve mumlar yakılmış ‘Turcijas vēstniecība’ yazısını gördüm. İşte o anda, dünyanın bir ucunda, yapayalnızken hüngür hüngür ağlamaya başladım.

Başımız sağ olsun, geçmiş olsun.

Soğuk destinasyonları sevenlere cool bir öneri Kopenhag Gezi Rehberi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir