Belçika,  Seyahatlerim

İki Günde Belçika : Gent, Brugge ve Leuven

Trieste’den Charleroi’ye bulduğum çok ucuz bir biletle, planlarımda olmamasına rağmen ani bir kararla Belçika’ya gittim. Perşembe akşamı gidip pazar sabahı döndüm, dolu dolu iki günümde Belçika’nın küçüklüğü ve tren ağının genişliği sayesinde birçok yer gezdim. Belçika nedense önyargılı olduğum bir ülkeydi, özellikle Brüksel için iyi yorum duyduğum bir kişi bile olmamıştı. O yüzden başkent Brüksel’i rotama eklemedim. Leuven ve Gent’te yaşayan arkadaşlarımı ziyaret ettim ve günübirlik Brugge’a gittim. İşte benim deneyimlerimle Belçika gezi rehberi.

Brugge

Belçika’ya Ne Zaman Gidilir : Belçika’da Sonbahar

Belçika’ya kasım başında gittim ve gerçekten çok soğuktu! Gün boyu 10 derece gösteriyordu ama unutmayın ki bizim Türkiye’de alışkın olduğumuz 10 derece ve kuzeyin 10 derecesi tamamen farklı hissettiriyor. Kasım başı böyleyse kışı hayal edemiyorum, üstelik hava da erken kararıyor. Öte yandan Gent ve Brugge’u sonbahar renkleri altında görmek çok güzeldi, şehirlerin romantiklerini daha da arttırmıştı. Seçim sizin!

Mevsim rüzgarları ne zaman eserse o zaman hatırlarım

Belçika İçi Ulaşım ve Charleroi Havaalanına Ulaşım 

Türkiye’den Belçika’ya uçuşlar, Brüksel’in güneyinde bulunan Charleroi’ye gerçekleştiriliyor. Ben de aynı havaalanına indim. Buradan Brüksel, Gent ve Brugge’a düzenli otobüs seferleri var, şirketin adı Flibco. 2021 yılında Charleroi- Brüksel 17 euro ve 50 dakika sürüyor, Gent-Charleroi ise 16 euro ve 1.5 saate yakın sürüyor. Biletinizi önceden online almanızı tavsiye ederim.

Belçika’da Gezilecek Yerler 

  • Leuven

Leuven’de iki üniversite bulunduğu için öğrenci şehri olarak da geçiyor. Oldukça küçük ve sempatik bir şehir. Belçika’daki ilk akşamımda Leuven’de yaşayan arkadaşım Tunaberk’e gittim. Tren istasyonunda buluştuk ve kısa bir yürüyüşle şehir merkezine ulaştık. Bar Nine isimli bir mekana oturduk ve aklımdaki tek şey patates kızartması-bira ikilisiydi. Belçika biralarına çok hakim değildim, önceden bilip sevdiğim Kwak vardı bir tek. Geceye Stella ile başladık ve Delirium ile devam ettik. Delirium enfesti, pembe filli logosunu da çok sevdim. Menülerde mutlaka biraların alkol oranları yazıyor, bunu sevdim. 

Bar Nine – Leuven
Delirium

Ertesi sabah erkenden uyanıp kendimi Leuven sokaklarına attım. Listemde olan kahvecilerden Elisa, yol üstünde karşıma çıkınca hemen içeri girdim ve cam kenarındaki masalardan birine oturdum. Kahvemi içip kitabımı okudum. Tamamen yabancı olduğum bir şehirde, etrafta anlamadığım bir dilde bir şeyler konuşulurken, günün ilk saatlerinde kahvemi içip kendime vakit ayırmayı çok özlemişim!

Kahveden sonra marketten aldığım kruvasanımla şehre karıştım. Leuven’in en popüler yapısı, gotik mimari ürünü olan Town Hall. Bunun dışında ben rastgele sokaklara girdim çıktım ve market alanlarını dolaşıp insanları gözlemledim. Soğuğa rağmen herkes çok şık giyinmiş, fötr şapkaları ve eldivenleri ile arz-ı endam eyliyordu yaşlılar. 

Belçika gezi rehberi
Leuven Town Hall

Leuven’de yaklaşık 2 saat geçirdikten sonra trenle Gent’e gittim.

  • Gent

Gent’te iki tren istasyonu var, merkeze yakın olan Sint Pieters. Diğer şehirlere ve havaalanına gitmek için bu istasyonu kullanacaksınız, yakınında konaklamakta fayda var. Güneşli bir cuma öğleninde Gent’e indim. İstasyonda yüzüme çarpan waffle kokusuna karşı koyamadım ve almaya gittim, wafflecı Türkiyeliydi. Gent’te çok fazla Türkiyeli yaşıyormuş, epey fazla da Türk mahallesi varmış. Zaten gün boyu birçok kez Türkçe çalındı kulağıma. 

Belçika gezi rehberi Gent

Gent’i gezmeye ikinci tren istasyonu Dampoort’un bulunduğu bölgeden başladık. Kanal boyu merkeze yürürken, sonbaharın da etkisiyle çok güzel manzaralar gördük. Epey temiz ve ferah bir şehir. Sint-Baafskathedraal’ın olduğu cadde ve Volderstraat en canlı bölgeler, buralarda kendinizi kalabalığa bırakın. Yine nehir kenarındaki köprülerde çok güzel manzaralar görecek ve fotoğraf çekmeye doyamayacaksınız. Benim favorim Grasburg oldu, Kopenhag hissi verdi bana. 

Belçika gezi rehberi
Grasburg

10. yüzyıldan kalma bir kale olan Gravensteen de görmeniz gereken yerlerden. Bunun dışında hep söylediğim gibi, kendinizi sokaklara bırakın ve şehrin ruhunu anlamaya çalışın. 

Belçika gezi rehberi Gent
Gravensteen

Kahve molamızı Take Five Espresso Bar’da verdik. Akşam yemeği için Tartaar Bar’a gidip bir pantolon düğmesi açık çıktık… Körili ketçap sos ve patates kızartması ile falafel yedim. Pahalı olması dışında her şey güzeldi. Bira tadımı için nehir kenarında güzel manzaralı Het Waterhuis aan de Bierkant’a gittik. Burada içtiğim koyu bira Orval’ı epey beğendim. 

Fakat iyi yedik!

Akşam Gent’te yaşayan arkadaşım Melih’in arkadaşlarının organize ettiği bot turuna katıldık. Gündüz yürüyerek gezdiğimiz yerleri, akşam şehrin ışıklarıyla başka bir açıdan görmek güzeldi. Benim Gent’te bulunduğum tarihler, planlamamış olmama rağmen, Gent için önemli bir zamandı. Çünkü 3 yılda bir gerçekleştirilen Light Festival 4 gün boyunca sürüyordu. Bu yüzden şehir normalden çok daha kalabalıktı, cuma akşamı yürümek epey zordu; ancak festivale bayıldım!

Belçika gezi rehberi Gent
Gent Işık Festivali

Gent’i sevmem için bir diğer sebep de, Türk mahallelerinden birinden simit alıp özlemimi biraz olsun dindirmiş olmak oldu. İnsan böyle ufak şeylerin kıymetini yitirmeden anlamıyor.

  • Brugge

Cumartesi sabahı Gent’ten trenle Brugge’a gittim. ‘Weekend ticket’ denen kampanya ile bileti yarı fiyatına aldım. Aynı rota üzerinde sayısız kez kullanabiliyorsunuz bu biletle treni. Gent-Brugge arası mesafe 1 saat.

Belçika gezi rehberi Brugge

Brugge’da da plansız gezdim. Kalabalığı ve okları takip ederek sokakları arşınladım. Her yerden waffle ve çikolata kokusu yükselirken, Christmas temasıyla dekore edilmiş mağazaları gezmeye doyamadım. 

Olmazsa olmaz.

Vero Caffè’de kahve molamın ardından Wegwijzer Reisinfo isimli bir seyahat kütüphanesine gittim. Kütüphanede ülkeler bazında onlarca dilde haritalar ve gezi rehberleri sergileniyordu. Ayrıca Use-it haritalarının Avrupa’daki tüm şehirler için kopyaları da vardı kütüphanede. Sonrasında rotamı şehrin öbür ucuna çevirdim ve Bonne-Chieremolen değirmenini görmeye gittim. Yakınlardaki Bauhaus hostelin barına gittim happy hour bahanesiyle bira-kitap keyfi yaptım.

Belçika gezi rehberi Brugge
Ve sen ben, değirmenlere karşı
Happy hour!

Belçika seyahatimden genel olarak memnun ayrıldığımı söyleyebilirim. Kuzeyde olmak gerçekten başka; insanıyla, iklimiyle, kültürüyle. Benim deneyimlerimle Belçika gezi rehberi böyleydi, gelecek seyahatlerde görüşmek üzere!

Bonus : Use-It Maps

İlk olarak Belgrad’da tanıştığım ve sonrasında Avrupa seyahatlerimde vazgeçilmezim olan Use-It haritalar Belçika’da da çok yaygındı. Use-It haritalar sıkıcı olmayan tasarıma sahip, şehrin yerelleri tarafından hazırlanan ve yerel tavsiyeler içeren keyifli haritalar. Ben de gittiğim şehirler için bir Use-It haritası varsa mutlaka alıp koleksiyonuma ekliyorum. Belçika seyahatimde de sık sık bu haritalardaki önerilerden faydalandım.

Daha da kuzeye gitmek isterseniz sizi şuraya alalım : Kopenhag Gezi Rehberi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir